Baş Hareketleri
Başın aşağı-yukarı veya sağa-sola doğru hareketleri söz konusudur. İnsan kendisine yakın bulduğu ya da kendi görüşüne yakın görüş bildiren kişilere doğru başları ile hafifçe yaklaşır, uzak bulduklarına ise uzaklaşırlar. Ayrıca başın bu hareketleri ile karşımızdaki insanı cesaretlendirici ya da reddedici mesajlar veririz. Konuşurken başımızı hafifçe yukarı kaldırmamız karşımızdaki kişide büyük rahatsızlık yaratır, söylediğini tekrarlamaya ya da sesini yükseltmeye başlar. Öğretmenlerin de sınıf içinde baş hareketlerini çok dikkatli kullanmaları gerekmektedir. Öğrenci konuşmasını bitirmeden başını yukarıya doğru kaldıran öğretmen öğrencisinin cesaretini kırabilir. Bu durum öğrencinin başka şeyler söylemek için girişimde bulunmasını ya da gelecekte konuşmak için söz istemesini engelleyebilir. Öğretmenler katılmasalar bile öğrencilerin görüşlerini sonuna dek dinlemeli ve katılmadıkları yönleri öğrencinin konuşması bittikten sonra açıklamalıdırlar.
Dokunma
İnsanlar arasında yakınlık ve sevgi dokunma davranışları ile ortaya çıkar ve güçlenir. 19. yy. sonları ve 20. yy. başlarında kimsesiz çocuklardaki yüksek ölüm oranı konusunda bir araştırma yapılmış ve bu çocukların gıda yoksunluğu ya da sağlık şartlarının elverişsizliğinden değil kucağa alınıp sevilmemekten kaynaklanan ruhsal kökenli hastalıklardan öldüğü ortaya çıkarılmıştır. Bu araştırmadan sonra kimsesiz çocuk yuvalarında bebeğin günde birkaç kez kucağa alınması, sevilmesi ve bebekle konuşulması uygulamasına başlanmıştır. Öğrenciler bebek değildir fakat onlarında sevgiye ve yakınlığa ihtiyaçları vardır. Toplumumuzda öğretmenler ilköğretim kademesinde öğrencilere şefkatle daha çok dokunabilirken, öğrencinin bedensel gelişimi ile birlikte bu iletişim türünün üst sınıflara doğru azaldığı görülmektedir.